Bu çocukları düşünen var mı?
İnanç YILDIZ
Gaziantep
Her 23 Nisan Çocuk Bayramında yabancı ülkelerden getirilen çocuklarla, gerçekleştirilen kutlamaların bu seneki adresi Gaziantep. 40 ülkeden binlerce çocuk, günler öncesinden Antep’e getirilerek, Antep’in güzel yerlerinde gezdirilip eğlendirilirken, Antepli birçok çocuk ise, kendi bayramlarında da hatırlanmıyor. Mahalle aralarında, atölyelerde denk geldiğimiz çocukların birçoğu 23 Nisan kutlamalarına ne gidebilmiş, ne götürülmüş.
Bu yılki Uluslararası Çocuk Şenliği’ne ev sahipliği yapan Antep’te, Antepli çocukların ne yaptığını görmek için şehirde ilk durağımız Hacıbaba Mahallesi oluyor. Hemen hemen tamamının işçi evlerinden oluştuğu mahalleye girer girmez, yaşları 5 ile 14 arasında çocuklar etrafımıza doluşuyor. Çarpık yapılar, daracık sokak aralarından ulaştığımız mahallede, elimizde fotoğraf makinasıyla bizi gören çocukların eğlencesi biz oluyoruz bir anda. Onlarca çocuk, “Beni çek, beni çek” diyerek etrafımızı sarıyor. Çekiyoruz çocukların fotoğraflarını ve başlıyoruz 23 Nisan’a dair konuşmaya.
ÇOCUKLARIN ŞENLİKTEN HABERİ YOK
İlk olarak İbrahim Demir’le konuşuyoruz. 14 yaşında, okula gidiyor ve aynı zamanda bir işte çalışıyor. 23 Nisan kutlamalarına götürülmediğini söyleyen Demir, “Bir tane parkımız var ama güvenli değil. Gidemiyoruz, korkumuzdan” diyor. Maddi durumlarından dolayı çalışmak zorunda olduğunu söyleyen Demir, bir pazar gününün boş olduğunu, onda da genellikle yorgunluktan uyuduğunu söylüyor. Kendileriyle ilgilenilmediğini söyleyen 13 yaşındaki Kureş Çabuk ise ‘aşiretsiniz’ diyor, yani Kürt olduklarını ötekileştirildiklerini söylüyor. “Herkese öbür okullarda eşya dağıtıyorlar. Bize Kürt olduğumuz için eşya dağıtmıyorlar” diyor. 12 yaşında olan Ökkeş Çalar da Kürt oldukları için 23 Nisan kutlamalarına götürülmediklerini söylüyor ve ekliyor: “Okulda arkadaşlarımızla Kürtçe konuştuğumuz için öğretmenimiz bize vuruyor. Biz de ders aralarında bahçede gizli gizli konuşuyoruz.” Diğer çocukların da durumu aynı. Ne bir 23 Nisan’a gitmişler, ne de kentte gerçekleştirilen çocuk şenliğinden haberleri var.
BALİ KOKUSU İÇİNDE...
Hacıbaba Mahallesi’nden çıktıktan sonra bu sefer Ayakkabıcılar Sitesi’nde alıyoruz soluğu. Binlerce işçinin çalıştığı atölyelerde çok sayıda çocuk işçinin varlığı da söz konusu. Giriyoruz bir atölyeye ve daha kapıdan girmeden alıyoruz yoğun bali kokusunu. Kokuya tedbir olarak kapı pencere açık bırakılsa da baliyi koklamamak imkansız. Uçan ama pencereden çıkamayan balinin bir kısmı kat kat olmuş duvarlara yapışmış. Kalanı atölyede çalışanların ciğerlerinde.
Çocuk işçilerden Erkan Öztürk’le konuşuyoruz. Sadece cumartesi günleri babasıyla birlikte bu atölyede çalıştığını söyleyen Öztürk’e, “15-20 lira cep harçlığı çıkardığı” bu iş yerinde neden çalıştığını soruyoruz. Öztürk daha ağzını açmadan babası söze giriyor, “Önce biz kendimize gelecek sağlayalım ki, çocuklarımızın geleceği olsun, sahip çıkabilelim onlara” diyor. Gerçekleştirilen çocuk şenliğini sorduğumuz Öztürk, “Okul normal zamanda bizi geziye bile götürmüyor ki, çocuk şenliğine götürsün” diyor.
GEZEMEYİZ SADECE ÖNÜNDEN GEÇERİZ
Başka bir ayakkabı atölyesine geçiyoruz 15 yaşlarında olan amca çocukları Mustafa ve Yusuf Kengel ile karşılaşıyoruz. Mustafa, yaklaşık 4 yıldır hem okuyup hem çalıştığını söylüyor. Okuldan sonraki zamanını çalışarak geçiren Mustafa, hiçbir 23 Nisan’da bir yerlerde gezdirilmemiş. “Çalıştığın için mi 23 Nisan’ı kutlayamıyorsun” diye soruyoruz Mustafa’ya, “Hayır. Bütün arkadaşlarım çalışıyor. Beraber gezebileceğim, çocuk şenliğine gideceğim hiç arkadaşım yok. Ben de bu yüzden çalışıyorum” diyor. Mustafa’dan sonra Yusuf’la konuşuyoruz. Yusuf okula başladığı gibi çalışmaya başlamış. “Niye” diyoruz, “ailemin maddi durumundan dolayı” diyor. Haftalık 100 lira aldığını söyleyen Yusuf’un babası fabrika işçisi. 23 Nisan kutlamalarına götürüyorlar ama ben çalıştığım için gidemiyorum” diyen Yusuf, Antep’in güzel yerlerinin ise sadece önünden geçmiş ve babasının anlattığı kadar biliyormuş bu yerleri.
Evrensel'i Takip Et